NAVİGASYON
NAVİGASYON

Doğaya Dönüşüm


E-Dönüşüm Uygulamalarının Çevreye Etkileri


Zaman geçtikçe dijitalleşen dünya sayesinde elektronik uygulamalar da dijital ortamda yerini almaya başladı. Muhasebe sistemlerinin ve fatura süreçlerinin dijital ortamda yerini alması gerek ülkemiz gerekse dünya genelinde milyonlarca ağacın kesilmesinin önüne geçmektedir. Son 10 yıl içerisinde ve E-Dönüşüm uygulamaları sayesinde faturalar, makbuzlar, biletler, adisyonlar elektronik ortamlarda düzenlenebilir ve saklanabilir hale geldi.

Muhasebe portalları ve Gelir İdaresi Başkanlığının sistemleri üzerinden düzenlenen faturalar, biletler, makbuzlar ve gerekli diğer bütün mali değeri olan evraklar E-Dönüşüm uygulamaları ile birlikte kağıda dökülmeden bilgisayarlarda saklanması mümkün hale gelmiştir. E-Defter, Defter Beyan uygulamaları gibi hem bilanço esasına göre defter tutan işletmeler hem de işletme defteri tutan işletmeler için de defter tasdik gibi maliyetlerin önüne geçilerek oldukça büyük gelişmeler kat edilmiştir. Ayrıca tasdik edilmeyen bu defterler için kağıtlar da harcanmayacağından dolayı her yıl yüzlerce sayfa kağıt otomatik olarak geri dönüşüme girmiş olmaktadır.

Her geçen yıl E-Dönüşüm uygulamalarına işletmelerin geçiş yapmalarını mümkün hale getirmek ve E-Dönüşüm dünyasına daha fazla işletmenin katılmasını için Gelir İdaresi Başkanlığı E-Dönüşüm uygulamalarına geçiş sınırları alt seviyelere indirgemektedir. 2022 yılındaki yüksek enflasyon ile birlikte işletmelerin gelirleri anormal şekilde yükseldiğinden dolayı 2023 yılında birçok ticari işletme E-Defter, E-Fatura sınırlarının üstünde kalacağı ve E-Dönüşüm uygulamalarına geçiş yapacağı ön görülmektedir.
 

Depolama ve Arşivleme

E-Dönüşüm uygulamaları sayesinde milyonlarca ağaç kesilmek yerine dünyaya hizmet etmeye devam etmektedir. E-Dönüşüm uygulamaları ile yalnızca ağaçlar korunmayacağı gibi E-Dönüşüm uygulamaları sonucunda işletmeler dijital depolama sistemi ile tek tuşla çok eski evraklara ulaşım sağlayabilmektedirler. Arşivlenme sorunu ortadan kalkacağı için depolama maliyetleri de işletmeler için ortadan kalkmaktadır.

Ülkemizin önde gelen özel entegratörü EDM bilişim, TEMA vakfı ile yıllık 25 Bin Fidan dikim organizasyonu gerçekleştirerek, E-Dönüşüm süreçlerini sadece kağıt kurtararak değil, daha çok orman oluşturarak desteklemekte ve desteklemeye devam etmektedir. E-Dönüşüm uygulamaları Türkiye’de 2012 yılında kullanılmaya başlansa da her yıl yavaş yavaş bütün sektörler E-Defter, E-Fatura uygulamalarına geçiş yapmaktadır.
 

E-Arşiv Fatura ve Doğaya Etkisi

01.01.2020 tarihinden itibaren E-Arşiv Fatura uygulamasına geçiş yapmanın zorunluluğu ile ağaçların kesilmesi konusunda etkili tasarruflar edilmiş olundu. 01.01.2020 yılında yürürlüğe giren E-Arşiv Fatura sistemi sayesinde mükellefler artık 5 Bin TL üzeri olan yurtiçi faturalarını kağıt fatura olarak değil de elektronik yöntemler ile düzenleyebilecek ve elektronik yöntemler ile faturalarını saklayabilecekti. Ayrıca mükellefler bu faturaları yine elektronik ortamlar aracılığı ile düzenledikleri E-Arşiv Faturaları müşterilerine gönderimi sağlayarak kargo vb. gibi gereksiz masrafların da önüne geçmiş oldu.

E-Arşiv fatura uygulamasında daha sonraları bu sınır 2 Bin TL’nin altına düşürüldükten sonra artık sisteme neredeyse ülkenin tamamı kullanmaya başladı, doğal kaynakların korunmasında ve hayatımızın daha fazla yeşil kalmasında etkili oldu. E-Arşiv fatura uygulaması sayesinde fatura koçanı, tasdik ücretleri, kargo ücretleri ve depolama ücretlerinden tasarruflar edilerek daha çevreci bir ortam meydana geldi.
 

E-Defter Uygulamalarının Çevreye Kattıkları

13.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren E-Defter uygulamaları o yıllardan bu günlere dek ticari işletmeler tarafından doğaya katkı sağlamaktadır. Hem isteğe bağlı olarak hem de bazı kanuni şartlar ile sınırlı olarak kullanılabilen E-Defter uygulamaları 2011 yılından bu günlere kadar E-Defter uygulamalarına geçiş şartları her geçen gün yükselerek bilanço usulüne göre defter tutan işletmelerin defterlerini Elektronik ortamda tutmaları sağlanmaktadır.

Doğaya belki de en çok fayda sağlayan E-dönüşüm uygulaması, E-Defter uygulamasıdır. E-Defter uygulamasına geçiş yapan bir mükellef ticari defterlerini artık kağıt ortamında tutmayacağı için her yıl yüzlerce sayfa defter tasdik etmek zorunda kalmadan ticari faaliyetlerini sürdürebilecektir. Ayrıca E-Defter tutan bir mükellef defter tasdik ücretlerinden de kurtularak tamamen bir çevreci yapıya bürünmüş olmaktadır.
 

E-SMM Doğaya Dolaylı Yoldan Etkileri

Serbest meslek erbabı olarak faaliyetlerini devam ettiren meslek mensupları 01.06.2020 tarihinden itibaren hiçbir şekilde kağıt olarak Serbest Meslek Makbuzu düzenleyemeyeceklerdi. Mali Müşavirler, Avukatlar, Sanatçılar gibi ilmi bilgi ile kazançlarını sağlayan işletmeler serbest meslek erbabı sayıldığından dolayı bu kişiler 01.06.2020 tarihinden itibaren E-SMM uygulamalarına başvuru yaparak sonrasında herhangi bir entegratör firma ile anlaşmaları gerekiyordu.

Makbuzlarının tamamını elektronik ortamda düzenlemek zorunda olan Serbest Meslek Erbapları E-Dönüşüm uygulamaları sayesinde gelirlerini elektronik ortamda kontrol ederek hızlı ve çevreci bir şekilde müşterilerine mail olarak gönderebiliyor ve otomatik entegratör kayıtları sayesinde muhasebe kayıtlarını tek tuşla yapabilmektedirler. Bütün bu kolaylıklar sayesinde de oldukça çevreci bir yapı meydana gelmiş olmaktadır.

 

Karbon Ayak İzi Raporu

11 Aralık 2019’da Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen tarafından duyurulan Yeşil Mutabakat,Avrupa’nın büyüme stratejisinin merkezinde yer alıyor. Bu strateji ekonomik büyümeyi çevresel sürdürülebilirlikle birleştirerek 2050’de karbon nötr bir Avrupa hedefliyor.

Yeşil Mutabakat eylem planı; karbon emisyonlarının sıfırlanması, enerji sektörünün karbondan arındırılması, çevre dostu teknolojilere yatırım yapılması, üretimde inovasyonun teşvik edilmesi ve kaynak kullanımına bağımlılığın sona erdirilmesi gibi hedefleri kapsıyor. 2050 yılına kadar Avrupa’yı iklim nötr bir kıta haline getirmeyi hedefleyen mutabakat, kapsamlı ve dönüştürücü politikalar içermektedir. Bu politikalardan biri de Karbon ayak izini düşürmeye yönelik ‘Karbon nötr’ politikasıdır. Bu kapsamda, temiz ve döngüsel bir ekonomiye geçişle kaynakların daha verimli kullanılması, biyoçeşitliliğin restore edilmesi ve kirliliğin azaltılması hedeflenmektedir.


Karbon Ayak İzi Nedir?

Karbon ayak izi, bireylerin, kurumların veya ürünlerin faaliyetleri sonucunda atmosfere salınan toplam sera gazı miktarını ifade eder. Bu hesaplama, özellikle karbon dioksit (CO²) başta olmak üzere çeşitli sera gazlarının salınımını kapsar. Karbon ayak izi; enerji kullanımı, ulaşım, gıda tüketimi, üretim süreçleri ve atık yönetimi gibi birçok farklı kaynaktan oluşur.

Örneğin, fosil yakıtların yakılması, elektrik tüketimi, araba kullanımı, uçak yolculukları ve hatta gıda üretimi, karbon ayak izinin artmasına neden olabilir. Karbon ayak izini azaltmak, iklim değişikliği ile mücadele etmek ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için önemli bir adımdır.

Kişisel karbon ayak izi, bireylerin günlük yaşamlarında aldıkları kararlarla etkilenir ve bu yüzden farkındalık oluşturarak karbon salınımını azaltmak mümkündür. Farkındalık oluşturmanın yanı sıra, bireysel karbon salınımını azaltmak için atılabilecek pek çok adım vardır. Bu adımlar;


1. Enerji tasarrufu

  • Yenilenebilir enerji kullanımı: Güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yaparak fosil yakıtların kullanımı azaltılabilir.
  • Enerji Verimli Cihazlar: Enerji verimliliği yüksek olan cihazlar tercih edilerek enerji tüketimi azaltılabilir.
  • İzolasyon: Binalardaki yapılanma iyileştirilerek, izolasyon sayesinde ısıtma ve soğutma için harcanan enerji azaltılabilir.

2. Ulaşım Alışkanlıklarını Değiştirme:

  • Toplu Taşıma Ve Bisiklet: Kısa mesafeler için araba yerine yürüyüş, bisiklet veya toplu taşıma araçlarını kullanmak; karbon ayak izini azaltmak için etkili yöntemlerden biridir.
  • Araç Paylaşımı: Kişisel araç paylaşımı ya da toplu yolculuk ile araç başına düşen karbon salınımı azaltılabilir.
  • Elektrikli Araçlar: Fosil yakıtlı araçlar yerine elektrikli araç kullanımı tercih edilebilir.

3. Beslenme Alışkanlıkları:

  • Daha Az Et Tüketimi: Kırmızı et başta olmak üzere et üretimi, büyük miktarda sera gazı salınımına neden olur. Bitkisel bazlı diyetler karbon ayak izini azaltabilir.
  • Yerel Mevsimlik Gıda Tüketimi: Uzak mesafelerden taşınan gıdaların karbon ayak izi yüksektir. Yerel ve mevsimlik ürünler tercih ederek bu etkiyi azaltmak mümkündür.
  • Gıda İsrafını Azaltma: Gıda israfını azaltmak, üretim ve taşımacılık kaynaklı karbon salınımını düşürür.

4. Tüketim Ve Atık Yönetimi:

  • Geri Dönüşüm ve Tekrar Kullanım: Plastik, cam, kağıt gibi geri dönüştürülebilir maddeleri geri dönüşüm kutularına atarak, mevcudu koruyabilir ve yeni üretim ihtiyacını giderebilirsiniz. Buna paralel karbon ayak izi azalır.
  • Azaltılmış Tüketim: Gereksiz ürün tüketimini azaltmak, üretimden kaynaklanan karbon salınımını düşürür.

5. Sürdürülebilir Tarım Ve Ormancılık:

  • Ağaç Dikmek: Ağaçlar karbondioksiti emer. Dolayısıyla ağaç dikimi karbon ayak izini azaltmakta etkili bir yöntemdir.
  • Sürdürülebilir Tarım Uygulamaları: Tarımsal faaliyetlerde sürdürülebilir yöntemler kullanmak, tarım kaynaklı karbon salınımını azaltır.

Kurumsal Karbon Ayak İzi Nedir?

Kurumsal karbon ayak izi, bir işletmenin veya kuruluşun faaliyetleri sonucunda atmosfere saldığı toplam sera gazı miktarını ifade eder. Bu kavram, bir şirketin operasyonlarından kaynaklanan tüm karbon emisyonlarını kapsar ve şirketin çevresel etkisini ölçmek için kullanılır.


Kurumsal karbon ayak izinin belirlenmesi, genellikle şu üç ana kapsam altında yapılır:


1. Doğrudan Emisyonlar:

  • Şirketin sahip olduğu veya kontrol ettiği kaynaklardan doğrudan yayılan sera gazlarını içerir. Örneğin, şirketin kendi araç filosundan kaynaklanan emisyonlar, üretim süreçlerinde kullanılan fosil yakıtların yanmasından doğan emisyonlar bu kategoriye girer.

2. Dolaylı Enerji Emisyonları:

  • Şirketin tükettiği elektrik, ısı, buhar gibi satın aldığı enerji kaynaklarının üretiminden kaynaklanan dolaylı emisyonları kapsar. Bu emisyonlar, enerji üretiminde kullanılan fosil yakıtlardan kaynaklanır.

3. Diğer Dolaylı Emisyonlar:

  • o Şirketin tedarik zincirinde, ürünlerinin yaşam döngüsünde, çalışanların işe gidip gelmesinde, iş seyahatlerinde ve atık yönetiminde oluşan diğer dolaylı emisyonları içerir. Bu kapsam, genellikle en karmaşık ve hesaplaması zor olan kısımdır ancak büyük bir çevresel etki oluşturur.

Kurumsal Karbon Ayak İzini Azaltma Yolları


1. Enerji Verimliliğini Artırmak:

  • Daha az enerji tüketen ekipman ve teknolojilere yatırım yaparak enerji kullanımını optimize edebilir ve doğrudan emisyonları azaltabilirsiniz.
  • Yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş yaparak karbon ayak izini önemli ölçüde azaltabilirsiniz.

2. Tedarik Zincirini Sürdürülebilir Hale Getirmek:

  • Tedarikçilerden sürdürülebilir uygulamalar benimsemelerini talep ederek dolaylı emisyonları azaltabilirsiniz.
  • Ürün ve malzeme seçiminde düşük karbon ayak izine sahip alternatifleri tercih edebilirsiniz.

3. Yeşil Ulaşım ve Lojistik

  • Çalışanlar için toplu taşıma, bisiklet veya elektrikli araç kullanımını teşvik etmek.
  • Lojistik ve nakliye süreçlerinde daha verimli rota planlamaları yaparak yakıt tüketimini azaltmak.

4. Atık Yönetimi ve Döngüsel Ekonomi:

  • Geri dönüşümü artırmak ve atık miktarını azaltmak, karbon ayak izini azaltmanın etkili yollarındandır.
  • Üretim süreçlerinde döngüsel ekonomi uygulamalarını benimseyerek malzemeleri yeniden kullanmak.

5. Karbon Telafisi:

  • Karbon emisyonlarını azaltmak için yeterli önlem alınamıyorsa, kalan emisyonlar için karbon denkleştirme projelerine yatırım yaparak (örneğin, ağaç dikimi veya yenilenebilir enerji projeleri) karbon ayak izi dengelenebilir.

Kurumsal karbon ayak izini izlemek, raporlamak ve yönetmek, şirketlerin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına ve çevresel etkilerini azaltmalarına yardımcı olur. Ayrıca, çevresel sorumluluk konusunda iyi bir itibar oluşturabilir ve müşterilerin, yatırımcıların ve düzenleyici otoritelerin beklentilerini karşılamaya yardımcı olabilir.